21 Ocak 2017 Cumartesi

Ocak ayının 21. günü

21 ocak cumartesi, saat 14:13. Daha doğrusu benim saatime göre 14:13, normalde 13:57 olması lazım. Benim saatim 16-17 dakika ilerde. Hayat kurtarıyor, tavsiye ederim. İzmir’deyim. 1,5 aydır hayalini kurduğum finalsiz, sınavsız, okulsuz hayatın ilk durağındayım. İzmir, İstanbul’a göre çok daha güzel. Buca’da kalıyorum Osman’ın yanında. İnsanlar çok sakin, kimse sinirli değil, telaş yok, medeni; çoğu öğrenci zaten. İstanbul’la, Mecidiyeköy’le alakası yok.

Dün yemek yapmak için, biraz da Osman’a sebze yemeklerini öğretmek için markete uğradık. Biberin, kabağın kilosu 6 lira olmuş. İnanamadık. Geçenlerde tüm tavuk aldık; onun da kilosu 6 liraydı. Aileler nasıl geçiniyor gerçekten merak ediyorum. Enflasyon dedikleri bu olsa gerek. Hayat ne kadar pahalı. Birkaç cümle yazmıştım, geri sildim. Siyasetten, gündemden, olaylardan konuşmak istemiyorum. Yarın pazara çıkacağız. 1.5 aydır düzenli olarak pazara çıkıyorum. Çok özlemişim. En son sanırım 10 sene önce çıkmışımdır pazara. Bahara doğru teyzelerde olan pazar çantasından da alacağım. Her pazar klasiği gibi yarın menüde balık var. Pazarda balık çok ucuz oluyor. Bizim karşıdaki balıkçıya göre zaman zaman yarı yarıya oluyor.

Bugün 41. gün. Yeni hayatın 41. günü. Bazı radikal (@osman) kararlar aldım. Teknolojiden elimden geldiğince uzak, televizyonsuz, habersiz, sigarasız, düzenli spor ve yemek yaparak, farklı konularda araştırmalar ve projeler yaparak ve benzeri, liste uzar gider, geçecek yeni hayatın 41. günü. Her şey istediğim gibi gidiyor.

Notların hepsi açıklanmadı. Akademik takvime göre, açıklanması gereken sürenin üstünden 6 gün geçti. Hocalarımız, bazıları profesör, aynı öğrencilerin son gün proje, ödev teslim etmesi gibi uzattıkça uzatıyorlar. Yazık. Ülkenin geleceğini oluşturacak gençlerin yetiştiği bari şu üniversitelerde işler düzgün işlesin.

Aklımda tarzı farklı bir esnafla röportaj yapma fikri vardı. Geldiğim ilk gün gittiğimiz kafede şansa Serdar abiyle tanıştık. Aradığımız kanın onda olduğu çok belliydi. Pazartesiye sözleştik. Pazartesi günü eğlenceli bir röportaj olacak gibi geliyor.

Uzun süredir yazı yazamıyordum. Finallere çalışmaya bir ay önceden başlamıştım. O sürede yazamadım; ama doldum resmen. Büyük ihtimalle ardı ardına yazılar yazacağım uzun bir süre. ‘’Bugün ne öğrendim?’’ gibi bir proje var tasarıda, yaparım belki.

Geçenlerde canım çıtır tavuk çekti, bir tarif bulup yaptım. Efsane oldu. Tarifini vereceğim. Kesinlikle deneyin. Tavuk göğsü ve but yenmesi açısından daha tatlı oluyor, kanat da olabilir. Artık ne seviyorsanız, ne kadar yemek istiyorsanız bir tencereye koyun. Bir su bardağı sütün üstüne birkaç damla limon sıkıp birkaç dakika bekleyin. Bu sürede kimyasal tepkime gerçekleşip süt biraz daha yoğunlaşıyormuş. Tarifin yalancısıyım. Tavukların olduğu tencereye sütü döküyoruz. Üstünü geçsin, geçmezse biraz daha koyarsınız. En az yarım saat bekleyin diyor. Ben de dayanamayıp yarım saat bekledim; ama bence yetti. Bir gün dolapta bekletilirse daha güzel olurmuş. Yarım saatte bile tavuklar yumuşacık oldu, bir gün beklerse dağılır gibi geliyor. Sosu için un, sebze çeşnisi, karabiber, acı toz biber, tuz ve sarımsak kurusu. Sarımsak kurusunu ben bulamadım. Sebze çeşnisini önceden de kullanıyordum tavuklarda. Bim’de 2-3 TL’ye satılıyor, tadı da çok güzel. Ben hepsini karıştırıp ağzıma biraz attım eksik gedik var mı diye. En çok undan koydum çünkü çeşninin zaten tadı keskin. Unlu bir baharat karışımını tatmak ister misiniz bilmiyorum; ama tadı güzeldi. Sonrası basit zaten. Sütlü tencereden tavukları çıkarın, sosla bulayıp kızartın. Afiyet olsun. Yapan olursa fotoğraf yollasın.

İzmir’de Dokuz Eylül ve Ege Üniversitesi gezi kulüplerini arattım google’da bir şey bulamadım. Sordum bizim çocuklara yok dediler. Gezitü’den biri olarak tanışır, beraber gezeriz diye düşünüyordum. Gezi kulübü olmazsa olmazı gibi geliyor bir üniversitenin. Toplu bir şekilde gezilip, kamp kurulmadan, küçük gruplar halinde otostoplar yapılmadan üniversite bitirilir mi hiç? Üniversitenizde gezi kulübü yoksa sizin önayak olmanızı rica ediyorum. Sonra ayarlayıp hep beraber sırt çantalarımızı alıp gezelim.

Dün diyetimi bozdum ve lol attık sscm, Esperanza42 ve 3Osmanbey5’le. Shaco’yu özlemişim. 6. Seviye oldum sonunda. Bir de Shaco’ya kostüm aldık mı tamamdır.

Hecekulübünde’ki alegori ve metafor yazısı google aramalarında çıkar olmuş. Dün Mustafa dedi, ben de teyit ettim. İkinci sayfada çıkıyor gerçekten. İnsanlara ulaşabilmek mutluluk verici.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder